Köşe Yazarları

Atilla Akıncı: Organizasyonlarda İletişim Verimliliği
Atilla Akıncı: Organizasyonlarda İletişim Verimliliği
Organizasyonel iletişim ilaç kullanımına benzer. Dozunda kullanıldığında , kurumun hareket yeteneğini ve verimliliğini büyük ölçüde artırabidiği  gibi, dozunda kullanılmadığı taktirde  kuruma büyük zararlar verebilir.                                                                                                                                         
Şirketler, sistemsiz ve plansız büyüdükleri zaman ortaya çakan ve İLETİŞİM KİRLİLİĞİ  olarak isimlendirilen bu sorunun, şirket büyüklüğüne göre değişen ve %20 lere kadar ulaşarak, kurumunun geleceğini tehdit eden bir verimlilik kaybına neden olabileceği kanıtlanmıştır. Sorunun yaşandığı kurumlarda, Plansız ve uzun toplantılar, ‘sorun benden gitsin’ anlayışıyla yazılan gereksiz yazılar, telefonlar, video ve telekonferanslar derken, çalışanlar, günün büyük bölümünü yararı tartışılacak işlerle uğraşarak geçiriyorlar. Günün geri kalan zamanları da, işlerini yürütebilmeleri için yetersiz kalınca ,en kolay yöntem olan ‘kadrolar yetersiz’  teşhisiyle destek istiyorlar. Aslında bu sorun sadece kadroları  gereksiz bir şekilde şişirmekle kalmıyor, çalışanlarda da, verimsiz toplantılar sonucu, İLETİŞİM YORGUNLUĞU olarak tanımlanabilecek bir isteksizlik ve tatminsizlik yaratıyor. Sorunun farkına varan şirketler, nedenlerini araştırarak, sağlıklı bir analiz yapmak yerine, ‘ Etkili İletişim’, Zaman Planlaması ‘ ve benzeri alanlarda piyasa eğitimler uygulayarak bu sorunu çözmeye çalışıyor ve doğal olarak da istedikleri sonucu alamıyorlar. 

ÇÖZÜM

Bence çözüm, organizasyonel her sorunda olduğu gibi, öncelikle organizasyonu inandırmak ve farkındalık yaratmakla aşılabilir. Ancak, bu uygulamanın sadece, kurumsal hedeflere odaklı çalışan ve sonuçların çalışanlarla düzenli olarak  paylaşıldığı organizasyonlarda yarar sağlayabileceği de unutulmamalıdır.                                                                                                                              
Bu özelliklere sahip organizasyonlarda, öncelikle, her pozisyon için bir,
HEDEF-MALİYET  çalışması yapılmalıdır. Örnek olarak, yıllık satış hedefi, 1.000.000 tl. olan bir satış personelinin, yılda 2112 saat çalıştığını ve yıllık 50.000 tl. bir toplam ücret maliyeti olduğunu varsayalım. Bu da, 1.050.000 : 2112 =  Yaklaşık 500 tl. bir toplam saat  maliyeti anlamına gelir. Yani, bu personelin boş geçen her saatinin kurumsal maliyeti 500 tl.dır.  Tüm pozisyonlar için yapılacak böyle bir çalışmayla, organizasyonda farkındalık yaratılmalı ve bu alandaki verimlilik kayıplarının kuruma olası maliyeti konusunda organizasyon bilinçlendirilmelidir. Böylece de, toplantılar organize edilmeden ve yazılar yazılmadan önce düşünülmesi ve İLETİŞİM YARAR ANALİZİ yapılması sağlanmalıdır.                                                                            

Yöneticilere tavsiyem, kendilerine gelen toplantı ve görüşme önerilerini , ‘Kurumsal Hedeflere Katkı ‘ mantığıyla analiz ederek değerlendirmeleridir. Böylece, öneriyi getiren personele de, bu önerileri,’ Veri Bazlı ve Hedeflere Katkı ‘ mantığıyla analiz ederek getirme alışkanlığı kazandıracak ve iletişim kirliliğini azaltarak, organizasyonlarının HEDEF ODAKLI çalışmasını sağlayabileceklerdir.

Atilla Akıncı
Organizasyon ve Yönetim Danışmanı
Anasayfa CV Oluştur İş Ara Aday Giriş İş İlanı Ver