Dr. Habibe Akşit: Etikle İlgili Yazılı Politikaların Oluşturulmasında İK Bölümlerinin Rolü
Yapılan araştırmalar günümüzde İK Bölümlerinin şirketlerin etik vizyonlarının eksikliğini ilk fark eden ve bu vizyonun kazandırılmasında liderlik yapan bölüm olduğunu gösteriyor. Bu aslıda doğal bir sonuç. Çünkü şirketteki problemlerin çoğu "insan”la ilgili. İnsan kaynakları bölümleri de bu konuda bir kılavuza ihtiyaç duyuyor. Etik kodlar çerçevesinde oluşturulan etik politikası bu konuda önemli bir yol gösterici.
Zaten politika kavram itibariyle "bir eylem kılavuzu”, yol göstericidir. Amaca başarılı bir şekilde varma çabalarını belirleyen, yöneten ilkeler ve bunlardan doğan kurallar niteliği taşımakta ve bir hareket şeklini ifade etmektedir.
Şirketin etik değerlerinden hareketle etik politikalarını oluşturma görevi bizzat üst yönetimin işidir. Ancak görülen o dur ki, insan kaynakları bölümleri bu süreçte gerçekte üst yönetimin yapması gereken bir işi yapmakta, üst yönetim adına sürece liderlik etmektedirler. Başka bir deyişle, insan kaynakları bölümleri şirketin etik kodlarını misyon, vizyon ve değerlerinden hareketle yazılı politikalar haline getirirken veya oluştururken, şirkette öncü bir rol üstlenmek durumundadır.
Burada önemli soru İK bölümlerinin bunu nasıl yapacağıdır? İK bu süreci yönetirken "katılımlı bir süreç” şeklinde organize etmelidir. Bu etik ile ilgili yazılı politikaların katılımlı bir süreçle oluşumunu sağlamak demektir. Yazılı politikayı sadece İK birimi oluşturmamalıdır, bütün birimlerin bu sürece katılmalarını sağlamalıdır. Bunun için şirkette İK’nın liderliğinde tüm birimlerden ekipler oluşturularak, şirketin etik politikası yazılı hale getirilmelidir. Bu katılımı organize edecek ve sağlayacak birim İK’dır. Bu aşamada kritik nokta üst yönetimin desteğinin tüm birimlerce hissedilmesini sağlamaktır.
Şirketin etik politikası yazılı hale getirilirken;
* Kuruluşun etik değerlerini yansıtmalı, ilkeler bazında olmalıdır.
* Basit, açık, anlaşılır ifade edilmeli.
* Etik politikası "bütünleşik” olmalı, şirketin diğer politikaları ile bütünlük sağlamalıdır.
Etikle ilgili politikaların neden yazılı olmasına gerek vardır? diye baktığımızda ise şunları söyleyebiliriz.
* Eylemlerde meydana gelmesi olası sapmaları engeller.
* Koordinasyonu kolaylaştırır.
* İnsiyatif kullanmayı teşvik eder.
* Yönetsel faaliyetlerin kalitesini belirlemede bir ölçek meydana gelmiş olur.
* Politika hareket şeklini belirlediği için herkes tarafından uygulanma ve izlenmesini gerektirdiğinden şeffaf uygulama söz konusu olur.
* Uygulama tutarlılığını gözetir. Böylece yazılı politikaların olması bir gün başka, bir gün başka türlü cevap verilmesini ve davranılmasını önlenir.
* Politikaların yazılı olması onların uyulması için ilk önemli adımdır.
(Şirketlerin etik politikalarını oluştururken yaptıkları hataların başında ise başka bir şirketin etik politikasının olduğu gibi kopyalanması gelmektedir).
Şirketin etik politikasının oluşumundan sonra şirket içindek yayılımının sağlanması önemlidir. Şirketin etik politikalarının çalışanlar tarafından içselleştirilmesine yardımcı olmak için etik eğitimleri verilmelidir. Ayrıca etik politikasının yayın ve ilanına yönelik tüm mecralar kullanılmalıdır (intranet, web, kitapçık şeklinde basım, duyurular vb.). Uzmanlar etik eğitimini şirket içi ve dışı uzmanların birlikte vermesini, bu konuda karma bir yol izlenmesini önermektedir. Etik politikasının şirket içindeki yayılımında İKY’nin enstümanları (performans değerlendirme, eğitim yönetimi vb) etkili araçlardır.
Başlangıçta etik politikasının oluşumu ve yayılımı sürecini, üst yönetimin desteği ile insan kaynakları bölümlerinin yönetmesi / koordine etmesi gerekse bile; unutulmaması gereken nokta şirketlerin etik politikalarının, kurumsal bir beyanname olduğu ve üst yönetim tarafından duyurulması, sahiplenilmesi gereğidir. Ayrıca bağımsız bir etik kurul veya etik sorumlusu da kurum içindeki organizasyona dahil edilmelidir.
Dr. Habibe Akşit
Eğitmen, İK ve İş Etiği Danışmanı