M. Rıfat Bayraç: Eğitim Dünyasındaki Değişimler
Değişen Dünya ve teknoloji ile yetişkin eğitimlerindeki ihtiyaçlar ve yöntemlerde değişim göstermektedir. Kurumların küreselleşen Dünya’da değişmek durumunda olduklarını gösteren ve değişimi zorunlu hale getiren 4 itici güç vardır:
• Sert iç ve dış rekabet
• Değişen iç ve dış müşteri beklentileri
• Teknolojik yenilikler
• Yasal düzenlemeler
Türkiye’de 1980’ler de başlayan "Yetişkin Eğitimi” veya bugünün terminolojisi ile "Yetkinlik Gelişimi” ilk olarak bir bilge tarafından diğerlerine aktarılan bilgi ile başladı. O günlerde eğitimlerde "Bilge” elindeki bilgileri diğer kişilere aktararak onların farkındalıklarını yükseltme ve bilinçlendirme gayreti içerisindeydi.
Bugünlerde ise gelişen teknoloji, sert iç ve dış rekabet, değişen iç ve dış müşteri beklentileri ve değişen kuşak sebebiyle eğitim yöntemlerinin de sorgulanmasına yol açmıştır. "Y” Kuşağı kavramı hayatımıza girdiğinden beri tabiri caiz ise yöneticilerimiz bu yeni kuşağı beğenmemekte ve "Bu nasıl bir çalışan?” sorusunu kendine sürekli sormaktadır. Bu teknolojiyi iyi kullanan her takıldığı noktada Aksakallı Google Dedeye başvuran kuşak ise yöneticilerinin bunu öğren, buna dikkat sözlerine tepki göstermekte. Durum bu iken bu geleceği şekillendirecek yetkin yeni kuşağı geliştirmenin yolu "Klasik Eğitim” yöntemlerinden ziyade daha çok onları kendi gerçeklikleri içerisinde geliştirebilecek yöntemi geliştirmektir. Bundan 10 yıl kadar önce e-learning’in bu kuşak için en iyi yöntem olduğunu düşünüyorduk, zaman geçince anladık ki yapay ortam ve kendisinin gerçekliğini yaşatmayan her türlü yaklaşıma yeni kuşak tepkisel yaklaşıyor.
O zaman bunun çözümü ne?
Bu sebeple artık eğitim sektöründe de farklılaşmaya gitmek gerekiyordu. Ve karşımıza "Simülasyonlar” çıktı. Simülasyonlar "Gerçeğine en yakın modelleme” olarak tanımlanıyor. Geçmişten beri iş hayatında kullanılmaktaydı. Havayollarında, muhasebe tekniklerinde, teknik uygulamalarda ancak eğitim sektöründe Dünya da 10 yıldır kullanılmakta ve ülkemizde ise etkinliği yeni keşfedilmeye başlandı. Simülasyonlar temelde üçe ayrılmakta
1. Elektronik simülasyonlar,
2. Masa Oyunları,
3. Kuruma özel dizayn edilenler,
Simülasyonların verimli olabilmesi için
1. Gerçeği yansıtmalı: Kişinin ve kurumun gerçeğini yaşatabilmeli
2. Ne ve Nasıl kavramını içermeli: Sadece girdi ile çıktı arasında bir ilişki kurması yetmez bir de "Nasıl oldu?” kavrayışını da kişiye deneyimletebilmelidir.
Dünya artık eskisi gibi değil ve olmayacak, aynı şeyi yetişkin eğitimleri içinde söylemek mümkün.
M. Rıfat Bayraç
E&R Yönetim ve Eğitim Danışmanlığı Genel Müdürü