Mehmet Auf: İknanın İncelikleri
Size rahatsız etme, akıl çelme, baskı kurma, duygu sömürüsü, tehdit ve şantaj gibi davranışların hangi amaçlar için kullanıldığı sorulsa, büyük olasılıkla ‘kötü amaçlar için’ yanıtını verirsiniz. Böylesine davranışları asla kabul edemeyeceğinizi ve onaylamadığınızı da eklersiniz. Hatta bu tip davranışların işyerlerinde ‘psikolojik baskı’ olarak adlandırılıp cezalandırılması gerektiğini de belirtirsiniz, öyle değil mi?
Acı gerçekle yüzleşme zamanı geldi. Ne yazık ki, bu davranışlar iş veya sosyal hayatta ‘iknanın kirli yolları’ olarak asırlardır kullanılmakta. Daha doğrusu, bu metodları kullananlar, bazen bilerek bazen de farkında olmadan, bunların iyi birer ikna yolu olduğuna inanmaktalar. Ancak unuttukları bir ayrıntı var. Bu kirli yaklaşımlar kullanıldığında arkalarında çoğunlukla bir leke, bir tortu bırakıyorlar. Bu davranışlara maruz kalanların çoğu, kendilerine yapılanları unutmuyor ve zamanı geldiğinde karşılığını almak üzere fırsat kolluyorlar. Örneğin, iş hayatında baskı ile zorla fazladan çalıştırılan, eğer söyleneni yapmazsa işini kaybedebileceği ima edilerek ikna edildiği düşünülen çalışan, yöneticinin en fazla ihtiyaç duyduğu anda onu ortada bırakabiliyor. Bu intikam tarzını, eski Türk filmlerinin tipik, ‘Bir zamanlar fakir ve gururlu bir genç vardı…’ söyleminin modern zamanlardaki yansıması olarak da görebiliriz.
Durun hemen kızmayın lütfen, açıklıyorum. Aslında bu tip kirli yaklaşımları kullananlar da haklı. Genelde bu metodlar uygulanması çok daha kolay ve çoğunlukla yapanın kendi üzerinde de kullanıldığı için alışkanlık yaratmış oluyor. Alışkanlıkların gücü ise hiç kimsenin inkar edemeyeceği kadar fazla. Yenilikçi metodlar yerine bildiği yoldan şaşmayan, eski köye yeni adet getirmeyen iknacı arkasında kötü izler bırakarak yoluna devam edebileceğini sanıyor. Gerçekte ise, aynen bir fay hattının gerilimi gibi ne zaman kırılacağı belirsiz, ne kadar zarar verebileceği ise tam olarak hesaplanamayan ciddi riskler taşıyor.
Şimdi yüzleşme zamanıdır. Bu yöntemleri sürekli kullananlar geçmişlerini gözden geçirmeli ve hala zamanları varken gerilimi azaltıcı önlemler almalıdırlar. Malum ok yaydan çıktıktan sonra geri dönmek imkansızdır.
Bu ana kadar iknanın kirli yollarından ve bu yolların çıkmaz sokak olduklarından bahsettik. Bu durumda temiz ikna tanımı üzerinde de, durmamızda yarar var. İkna, kişinin bilerek, isteyerek ve farkında olarak harekete geçmek üzere motive olmasını sağlamaktır.
Tanımdan da anlaşılacağı gibi, kalıcı bir ikna için, ikna edilmek istenen kişinin olumlu duygular içinde bir hedefe ulaşmak adına hareket ettiğini bilmesi gerekmektedir. Bunun içinde, ulaştığı hedefin kendisine getireceği faydaları anlamış ve kabul etmiş olması gerekir.
İyi bir iknacı güvenilir, bilgili, iletişime açık, samimi ve saygılı bir yaklaşıma sahip olmalıdır ki iletmek istediği mesaj doğru olarak anlaşılsın. Mesajın doğru anlaşılması ise ikna sürecinin başarıyla devam etmesini sağlayan en önemli faktördür.
Hepinize tertemiz iknalı günler dilerim…
Mehmet Auf
Eğitimci/yazar, Fenomen Organizasyon Kurucu Ortağı
mehmetauf@fenomenorg.com