Röportajlar

Bankacılık sektörünün, teknolojik gelişmeleri yakından izleyip, kısa sürede kendini yeniliklere adapte edebilen dinamik bir yapısı var. Aynı zamanda bankacılık, doğrudan insan ilişkilerinin de en çok geçerli olduğu sektörler arasında yer alıyor. Teknolojik gelişmelere bağlı olarak geliştirilen mobil bankacılık uygulamaları ve ATM gibi faktörlere rağmen, her bir bankacının temel görevi, müşterilerinin tüm bankacılık ihtiyaçlarını iyi anlamak ve en uygun çözümleri üretmek. Bunlar da ancak, insan ilişkilerinin çok iyi ele alınmasıyla mümkündür ve bu nedenle bankacılık sektöründe nitelikli insan kaynağının önemi büyük. Dolayısıyla, bankacılık sektörü ülkemizde insan kaynağına yatırımın önemini en önce keşfetmiş sektörlerden biri. Buna paralel olarak da bankacılık, en ileri, çağdaş, uluslararası standartları hedefleyen İK uygulamalarını hayata geçirme fırsatını size sunuyor, benim seçimimde de en önemli faktör bu oldu. İK vizyonumu ortaya koyabildiğim, yenilikçi, etkin İK sistem ve uygulamaları ile Türkiye’nin dört bir yanında ve hatta yurtdışı operasyonlarında farklı profillerden binlerce insanın kariyerine yön vererek, fırsatlar sunabilmek, potansiyellerini performansa dönüştürmek beni profesyonel anlamda çok heyecanlandırıyor. Kariyerine finansla başlamak ya da devam etmek isteyenler için de bugün önümüzde çok güzel bir resim olduğunu söyleyebiliriz. Uluslararası bağımsız marka değerlendirme kuruluşu Brand Finance’in gerçekleştirdiği "Global 500 En Değerli Banka Markaları” araştırmasında bu sene sıralamaya geçen seneye göre daha da fazla Türk bankası girdi. Bankalarımızın marka değeri arttı. Akbank olarak biz de bu raporda iki yıl üst üste Türkiye’nin En Değerli Banka Markası olduk. Dünya sıralamasında 86.’lığa yükseldik.

Bu sloganımızın iki farklı yüzü var; biz hem Akbank müşterileri hem de Akbank çalışanı farklı diyoruz. Hatta banka içinde de "Akbanklıyız, Biz Farklıyız” olarak kullanmaya başladık. Her Akbanklı çalışanımız kendisinde bulunan yetenek ve potansiyeli ortaya çıkartıp, hedefleri sonuçlara dönüştürmeye çalışıyor; biz de bu doğrultuda kariyer fırsatları sunuyoruz. Çalışanlarımıza sadece dikey yükselme değil, fonksiyonlar arası geçişlerle farklı alanlarda deneyim elde etmelerini sağlayarak farklı kariyer olanakları da yaratabiliyoruz. Niceliksel olarak baktığımızda Akbank olarak 2012’de tüm görev seviyesindeki yaklaşık 17 bin çalışanımıza 1.250.900 saat eğitim verdik. Kişi başı 11,5 güne yaklaşan eğitim ortalamasıyla dünya standardını yakalamış durumdayız. 2013 yılında daha da ilerleme hedefiyle eğitime yaptığımız yatırımı yüzde 36 artırdık. Bizi farklı kılan bir diğer özelliğimiz de, dışa dönük olarak yapacağımız iletişim çalışmalarımızı, reklam kampanyalarını ilk olarak çalışanlarımızla paylaşıyor olmamız. Tüm reklam filmlerimizi mutlaka önce onlar görüyorlar. Hatta "Zıt İkizler” kampanyamız öncesi içeride bir yarışma gerçekleştirdik, yeni kampanyamızda hangi ünlülerin rol alacağını tahmin eden çalışanlarımızdan biri, reklam serisi içinde bir filmde oynamaya hak kazandı.

Elbette her uzmanlık için aradığımız farklı profiller var. Eğer birebir çalıştığım ekipten bahsediyorsak, ekibime birini dahil ederken karşımda belli kriterlerin yanı sıra, öncelikle pozitif yaklaşım ve enerji görmek istiyorum; çünkü, işinizi ne kadar iyi bilirseniz bilin bunlar olmadan takım çalışmasından, başarıdan bahsetmek zor.

Oldukça yoğun bir iş tempom var. İş dışındaki zamanımın büyük bir bölümünü 3,5 yaşındaki oğlumla ve eşimle geçiriyorum. Seyahat etmeyi seviyorum. Favori tatil destinasyonumuz Fransa. Kışın Alpler, yazın güney, her mevsim ise Paris. Favori yazarlarım Philippe Besson, Camilla Lackberg, Lars Kepler. Müzikte ise son keşfim Ed Sheeran, çok genç ve çok yetenekli bir sanatçı.