Röportajlar

AKÇANSA’nın iş anlayışını ana hatları ile şekillendiren unsurlar; bir tarafta Sabancı Holding’in köklü kültüründen gelen gücü, diğer taraftan global çimento liderlerinden Heidelberg Cement’in uluslararası birikimidir. Zira, " Yapı malzemeleri sektöründe tüm sınırların ötesinde sürdürülebilir büyüme” olarak tanımladığmız vizyonumuz, iş anlayış ve yaklaşımı olarak yönünü çalışanlarımıza, müşterilerimize, yatırımcılarımıza, topluma, çevreye, yasal düzenlemelere ve etik değerlere karşı sorumlu, güçlü, kurumsal kimliğimizden alır. Sorunuz paralelinde, özellikle "insan” faktörü tam olarak bunların neresinde dersek, biz bunu şöyle tanımlamayı benimsiyoruz. Nasıl ki her yapının sağlamlığı açısından kullanılan yapı malzemesi ve temel önemli ise, bizim de hem vizyonumuz hem de tüm başarılarımızın temelinde gördüğümüz bir olgu var. Bu da "İnsan Kaynağımız ve Organizasyonel Kültürümüz”dür. AKÇANSA’nın tüm strateji, vizyon çalışmalarında ve dokümanlarında bu olgu her şeyin temelinde konumlandırılmış olarak görülmektedir. AKÇANSA’da bir sloganımız vardır; "Farkı yaratan insanın işini sevmesidir.” Sürdürülebilirliği, müşteri memnuniyetini ve özellikle de her anlamda insan faktörünü çalışmalarımızın ekseninde tutuyor, hayata değer katan sağlam temeller kurmak için birlikte çalışıyoruz. Bu anlayış ve gücün bizim bugün Türkiye çimento sektörünün lideri olarak konumlanmamızdaki en önemli faktör olduğuna inanıyorum.

 

Sanıyorum uzun yıllardır konuşulan bu tartışmanın buluştuğu ortak bir sonuç var. O da yöneticilik ve liderliğin farklı şeyler olduğu. Bunlar bir arada olunmayacak anlamına gelmez. Ancak hem teorik olarak, hem de yaşayarak biliyoruz ki, bir çalışanın lider olması için yönetici olması gerekmediği gibi, her yöneticide lider olmayabiliyor. Yöneticiliği daha çok işleri iyi planlamak, organize etmek, iyi koordine etmek olarak tanımlarken, liderliği daha çok yön gösterme, ilham verme ve motive etme olarak tanımlıyoruz. Yöneticiyi iyi ve doğru işleri devam ettirme odaklılığında görürken, lideri sürekli geliştirme çabasında buluyoruz. Hayatımızda sonuçlar muhakkak önemli. İş hayatında da hepimiz sayısal sonuçlara çok odaklıyız, performansı burada konumlandırıyoruz. Ancak işte bu noktada, yöneticiyi hep sayısal sonuçlarla bakarken, lideri bu gerçeği gözden kaçırmadan çoğunlukla "ufka bakarken” buluyoruz. Liderlerde öncelikli kontrol çabasında çok güvenin oluşumuna yönelik çaba ve yönlendirme görüyoruz. Bu özelliklerin biri diğerinde daha öncelikli olmayabilir. Ancak ben bir insan kaynakları yöneticisi olarak özellikle şunu belirtmek isterim ki; yöneticilerde sistem ve yapıya odaklanma görürken, liderlerde ise en çok insana odaklanma, bir amaç yaratmak ve insanları da bu büyük resmi anlamaya ve yönlendirmeye yönelik büyük bir çaba ve etkileme gayreti görüyoruz.

Evet. Bu gerçekten de AKÇANSA olarak gurur duyduğumuz konulardan bir tanesi. Pek çok şirket "işveren markası” , "EVP – İşveren Değer Önermesi” – gibi konularda gittikçe daha da yoğunlaşıyor. Bizim için işveren markasının bir boyutu "kurumsal imaj / işveren imajı”. Bu anlamda içinde bulunduğumuz sektörde yaptığımız tüm uygulamalar ile örnek olmak, lider olmak, tercih edilen işveren olarak konumlanmak istiyoruz. Bu anlamda son 11 yıldır en beğenilen şirket seçilmek bizim için yapılanların bir sonucu olduğu kadar inancımızı da destekleyen önemli bir unsur. Bunun yanında önümüzdeki yıllarda potansiyel çalışma arkadaşlarımız olacak gençler bizi nasıl tanıyorlar, ne bekliyorlar, bunu anlamaya çalışıyoruz. Bu proje üzerinde çalışan, özel olarak oluşturduğumuz bir proje ekibimiz var. Sosyal medya ve buradaki varlığımıza giderek daha da odaklanıyoruz. Sosyal anlamda mesaj ve içeriğine inandığımız, kendimize yakıştırdığımız organizasyonlarda yer alıyoruz.