İnsan kaynakları alanında kariyer yapmaya nasıl karar verdiniz?
Bu konuda şanslıyım çünkü daha lise yıllarımda, insan kaynakları alanında bir ilk olan gazete eki Hürriyet İK ile tanışarak insan kaynakları profesyoneli olmaya karar verdim. Ardından üniversite seçim dönemine geldiğimde Çalışma Ekonomisi ve Endüstriyel İlişkiler Bölümü’nü tercih ettim. Üniversite birinci sınıftayken başladığım staj ve yarı zamanlı deneyimlerimde hep insan kaynakları alanında görev aldım. Her zaman ne istediğimi bildim ve hep iyi şirketlerde çalışma fırsatı yakaladım. Meslek hayatımda 25. seneye geliyorum ve sevdiğim bir alanda kariyer yapmış olmaktan çok mutluyum.
İnsan kaynakları alanında en gurur duyduğunuz başarınız nedir?
Yenilikçi ve sürekli olarak “farklı ne yapabiliriz?” sorusunun cevabını arayan bakış açım ile bulunduğum her organizasyonda farklı ve gurur duyacağım projelerde yer aldım diyebilirim. Tabii bunda bana inanan yöneticilerimin ve iyi ekip arkadaşlarımın da katkısı çok büyük.
Bundan 15 sene önce organizasyonlarda kuşak karması daha çok yeni bir kavram iken yurtdışında gitmiş olduğum bir konferanstan da ilham alarak o dönem bulunduğum şirkette “Yeni nesil nasıl öğrenmek ister?” diye bir çalışma yaptık ve tüm işveren markası çalışmalarımızı o zamanın Y Gen projesiyle entegre ettik. Gerek yurtiçinde gerekse yurtdışında birçok defa ödüllendirilen bir projenin liderliğini yapmak beni her zaman gururlandırmıştır.
Son olarak pandemi döneminde kapanan mağazalarımızdaki çalışanlarımıza destek olabilmek için hayata geçirdiğimiz “İK çağrı merkezi” yapısının A’dan Z’ye liderliğini yapmaktan dolayı da çok mutluyum. Tamamıyla evden çalıştığımız bir dönemde çağrı merkezinin alt yapısını kurarak çalışan destek hattını hayata geçirdik. O dönemin ihtiyaçlarına karşılık veren önemli bir çalışma oldu.
İnsan Kaynakları profesyoneli olarak liderlik tarzınızı nasıl tanımlarsınız? Hangi liderlik ilkeleri sizin için önemlidir?
Benim liderlik modelimden öte tüm ilişkilerimde baz aldığım en önemli detay samimiyet ve içtenlik. Bu aynı zamanda iş yapış şeklime de yansıyor. Ekip arkadaşlarımdan, iç müşterilerime ve yönetim kadromuza kadar herkese içten ve samimi yaklaşır, aynı samimiyeti gördüğüm yerlerde olmayı tercih ederim.
İkincisi de hakkaniyet...“Kendini yapılmasını istemediğin şeyi başkasına yapma”. İşte benim de liderlik yaptığım ekiplere ve işlere yaklaşımım elimden geldiğince hakkaniyetli olma esasına dayanır.
Şirketinizin insan kaynakları stratejilerinde şu anda en önemli öncelikler nelerdir?
Yeni rakiplerin ve iş modellerinin sadece bir gecede bile ortaya çıkabildiği günümüz dünyasında mevcut insan kaynağımızı değişimlere ayak uyduracak şekilde geliştirmek ve şirket bünyesinde oluşacak kariyer fırsatlarına hazır olmalarını sağlamak gündemimizdeki en kritik konulardan biri.
Sürekli öğrenmeyi yaşam biçimi haline getirmiş, güçlü ve başarılara doymayan her Boynerli için işe alımdan, ücretlendirmeye, eğitimden, yetenek yönetimine kadar uçtan uca olumlu bir çalışan deneyimi yaşatmak ana hedefimiz. Bunun için tüm İK süreçlerini fırsat eşitliğini sağlayacak şekilde düzenleyerek yeni nesil ihtiyaçlar ve araçlar ile sürekli geliştirerek ilerliyoruz.
“İş yerinde demokrasi” ilkemiz kapsamında farklılıkları kucaklayan ve dahil edici bir çalışma ortamı yaratmak için çeşitlilik, eşitlik ve kapsayıcılığı da çok önemsiyor; Boyner’de bunun için canla başla çalışarak projeler ürettiğimizin de altını çizmek istiyorum.
Şirketinizde çalışmanın diğer şirketlere göre farkı nedir?
Boyner, yaşam tarzı ve deneyimin buluştuğu, sadece en özel koleksiyonları bir arada sunan bir alışveriş noktası değil Türkiye’nin 42 ilinde 120’nin üstünde mağazası ile yaşamın içinden ve dokunduğu herkesin hayatına değer katan bir destinasyon.
Öncelikle zorunlulukla değil, sorumlulukla iş yapma modelimizde işimize, dünyaya, insana ve topluma karşı sorumluluk bilinciyle, dokunduğumuz hayatları güzelleştiriyor, sürdürülebilir değişime liderlik ediyoruz.
6 değerimiz iş yapış şeklimizin temelinde yer alıyor. Bizler yaratıcılığa değer veriyoruz, cesuruz ve tutkuluyuz. Boyner’de sürekli öğreniriz, sorumluluk sahibiyiz ve büyük bir aileyiz. Bizi biz yapan bu değerlerin amacı ise “dokunduğu her alanda iyi bir şirket” olmak.
Bu doğrultuda geliştirdiğimiz projelerden bahsetmek isterim.
“Biriz, Birlikteyiz” projesi kapsamında insan kaynakları politikalarımızda destekleyici düzenlemeler yaptık ve çalışanlarımızın maruz kalabileceği her türlü şiddete karşı yanlarında duracağımızı taahhüt ettik.
Ebeveynlik görevinin sadece anneye ait olmadığı gerçeğinden yola çıkarak “Yarınlar Büyüsün” projemizi hayata geçirdik. Proje ile babalık iznini bir haftalık yasal süreye ek olarak üç hafta ücretli izin ile toplamda dört haftaya çıkardık.
Daha önce hiç çalışma fırsatı bulamamış, çeşitli nedenlerle çalışma hayatına ara vermiş ve sonrasında da iş hayatına dönememiş kadınları “Seninle Tamam” projesi ile Boyner’in bir parçası olmaya davet ediyoruz. Bu proje ile kadınların daha esnek saatlerde çalışma hayatına katılabileceği bir program yarattık. Onlara kendi belirleyecekleri çalışma saatleri seçeneğiyle işe başlama özgürlüğü sunuyoruz.
Çalışanlarımız, iş ortaklarımız ve müşterilerimiz için engelsiz bir iletişim ortamı yaratma hedefimiz doğrultusunda ise “Gönülden İşaret” projesini hayata geçirdik. İstanbul Büyükşehir Belediyesi Engelliler Müdürlüğü iş birliğiyle hayat bulan “Gönülden İşaret” projesi ile iletişimde engelleri kaldırmak için önemli bir adım attık ve çalışanlarımızın işaret dili eğitimi alabilmelerini sağladık.
Çalışan deneyiminde ekip arkadaşlarımızın iş ve yaşam dengesini kurmalarını sağlamak amacıyla esnek çalışma modelleri yarattık. Merkez ofis çalışanlarımız için haftada üç gün evden çalışma imkanının yanı sıra yaz döneminde ise bir ay uzaktan çalışma esnekliği sunuyoruz. Saha çalışanlarımız için ise esnek izin modelleri uygularken haftada bir gün serbest giyinme imkanı tanıdık. Ayrıca iç iletişim çalışmalarımız kapsamında özel hayatlarındaki sosyal faaliyetleri işyerlerinde de sürdürebilmeleri için farklı organizasyonlar düzenliyoruz.
Sorularımızı cevaplayan Boyner Büyük Mağazacılık Saha İnsan Kaynakları Direktörü Başak BİLGİN’e teşekkür ederiz.