Erkek giyimi
denince akla gelen, dünya üzerinde 300’e yakın mağazası olan Kiğılı daha da
büyüyerek adını uluslararası pazara yazdırıyor.
Küreselleşirken dijital dünyaya da adapte olan Kiğılı, adayları ile
gerçekleştireceği mülakatları da online platform üzerine taşıyor. Bizde Kiğılı
CEO’su Hilal Suerdem’e yeni İK uygulamaları, küreselleşme hedefleri ve
istihdam prensipleri hakkında sorular yönelttik.
2019 İK alanında ne gibi yenilikler göreceğiz?
2019’un İK ajandasında,
teknoloji, zaman ve hızın çok daha fazla işin içerisinde olacağını
söyleyebiliriz. Bunun yanı sıra, çalışan bağlılığı ve buna yönelik yapılan
çalışmalar olmazsa olmazlar arasında yer alacak. Bu konu şirketlerin geleceği için kritik
öneme sahip diyebiliriz. Çalışanların kendilerine değer verildiğinde işlerine,
iş arkadaşlarına ve şirketlerine bağlılıklarının büyük ölçüde arttığını ve daha
üretken olduklarını gözlemliyoruz. Dolayısıyla bunun farkına varan şirketler
çalışanlarda sadakati sağlamak, performansın ve üretkenliğin artmasına yönelik
bağlılık çalışmalarına ağırlık vermeye başladı.
Bununla birlikte dijital
İK uygulamalarının da 2019’da hız kazanıp yaygınlaşacağını söyleyebiliriz. Bu
uygulamalarla birlikte İK departmanlarında; çoklu kanallardan insan odaklı
iletişim, data erişiminde hız ve kolaylık, entegre HR platformu, gerçek zamanlı
raporlama ve ölçülebilirlik konularında büyük kolaylık sağlanacağını
öngörüyoruz.
İK
Dijitalleşmesi konusunda ne düşünüyorsunuz? Sizin dijitalleşen İK
uygulamalarınız nelerdir?
Şiddetli rekabetin
yaşandığı, çevrenin daha önce hiç olmadığı kadar hızlı değiştiği ve
teknolojinin işin parçası değil kendisi olduğu günümüz iş dünyasında Kiğılı
olarak biz de2019’da dijital dünyanın içerisinde yer alacağız.
Bu kapsamda, öncelikle
işe alım süreçlerimizde kariyer portallarının yanı sıra sosyal medyanın her
alanını efektif kullanarak daha görünür ve ulaşılabilir olmayı hedefliyoruz.
Bunun dışında gündemimizde, ölçme ve değerlendirme testlerimizi entegre
sistemler ile online olarak adaylarımıza ulaştırıp daha hızlı aksiyon alma
konusu var. Ayrıca İstanbul dışındaki adaylarımız için yüz yüze mülakatlarımızı
bize özel hazırlanacak yeni online platform üzerinden gerçekleştirip zamandan
tasarruf sağlayacağız.
Mağazalarınıza
yapılan eleman alımlarında ne gibi niteliklere dikkat ediyorsunuz?
Öncelikle adaylarımızın
yetkinlikleri bizim için son derece önemli. İşine karşı heyecanı, ekip ruhu, müşteri
odaklı yaklaşımı, satış kabiliyeti, empatisi, dikkati ve iletişim yeteneği gibi
özelliklerin bir arada olması gerekiyor. Bunların yanı sıra, Kiğılı markasını
temsil edebilecek duruş, tarz ve stilde olması da bizim için önemli ve adayı
bir adım öne geçiren etmenlerin başında geliyor.
Türkiye’nin
önde gelen erkek giyim markasısınız ve dünya genelinde 18 ülkede 28 satış
noktanız var. Buna bağlı olarak küreselleşme
hedefleriniz neler?
Önümüzdeki 5 yıl için kendimize büyük hedefler koyduk. Yeni
yatırımlar, karlılık ve istihdam anlamında adımlar atıyoruz. Yatırımcı ruhumuz
gereği yeni mağaza açılışlarına devam ediyoruz. Özellikle yurtdışı bu yıl bizim
için çok önemli. Hem yeni pazarlara açılacağız hem hizmet verdiğimiz mevcut
pazarlarda varlığımızı genişleteceğiz. Özellikle Balkanlar ve Orta Doğu’da
satış noktalarımızın sayısı artmasını planlıyoruz.
Balkanlar Türk yatırımcılar için her zaman ilgi çekici bir
yatırım coğrafyası oldu. Hızlı bir şekilde Avrupalılaşan, Avrupa Birliği ile
bütünleşen Balkan ülkeleri büyük potansiyeller barındırıyor. Sırbistan,
Hırvatistan, Makedonya, Slovakya, Slovenya, Polonya, Macaristan gibi ülkelerde
Türk markaları daha aktif rol alacak. Biz de Kiğılı olarak bu potansiyelin
içerisinde yer alacağız. Şu an Balkanlardaki yatırımımıza Sırbistan’ı ekleyerek
28’inci mağazamızı burada açtık. Bundan sonraki durağımız Romanya’ya olacak.
Hazır giyim istihdamın en çok yaratıldığı ve geleceğe umut
veren bir sektör. Biz de bu işin oyuncuları olarak oyunu kurallarına göre
oynuyoruz Geleceğe çok ümitle bakıyoruz. Doğru karar verip doğru işler yapmaya
gayret ediyoruz.
Cumhuriyetin 100’üncü yılında yurtdışında 100 yeni mağaza
açma hedefimiz var. Yurtdışındaki algımızı, "Made in Turkey” yerine "Brand of
Turkey” olarak değiştireceğiz. Çünkü biz her anlamda Türkiye’den doğmuş bir
markasıyız.
Sosyal
medyayı aktif olarak kullanan bir firmasınız. Firmaya sağladığı etkiyi ne
ölçüde görüyorsunuz?
Kiğılı olarak dijital dönüşümün perakende sektörü için
vazgeçilmez hale geldiği bu dönemde bu dünyaya en hızlı şekilde adapte olan
markalardan biri konumundayız. Son dönemde özellikle dijital mecralar ve sosyal
medya kanallarını yoğun olarak kullanıyoruz. Viral videolar ve blogger’larla iş
birlikleri hayata geçiriyoruz. Facebook Dükkan özelliğini, Instagram’ın InstaStories
özelliğini kullanarak satış yapan ilk markalar arasında yer alıyoruz. Bu
çalışmalarımız gençlere hedeflediğimiz şekilde ulaşabilmemizi sağlıyor. Ayrıca,
e-ticaret sitemiz yine gençler tarafından çok sık kullanılıyor.
Bunun dışında 360 derece iletişimde Omni-channel adı verilen
bu tarz çoklu platformlara yönelik çalışmalar satış oranlarımızda ciddi
artışlar sağlıyor. Farklı hedef kitleleri yakalayarak verimli sonuçlar elde
edebilmemize destek oluyor.
Hayata geçirdiğimiz reklam kampanyalarımız ile sosyal
medyadan çok olumlu geri dönüşler aldık. 10 Kasım kampanyamız bunun en güzel
örneği. Sosyal medyadaki etkileşim, mağazalarımızda yaşanan hareketlilik,
müşterilerimizin ilettiği yorumlar... Bunların hepsi aslında söz konusu çalışmaların
ne kadar derin bir iz bıraktığının göstergesi. Bundan sonra da topluma doğrudan
dokunan; onları anladığımızı, onların değerlerini sahiplendiğimizi gösteren
özgün çalışmalarla doğru mecralarda sesimizi duyurmaya devam etmeyi
hedefliyoruz.
Bir erkek
giyim markası olarak kadın istihdamının firmanızdaki yerinden bahsedebilir
misiniz?
Katılımcı ve
kapsayıcı bir ekonominin kadınlar olmadan gerçekleşemeyeceğine inanıyorum.
Dolayısıyla şirketlerin her aşamada
kadınların kalıcı olarak dengeli temsilini sağlayacak politikaları benimsenmesi
gerekiyor. Bugün şirketlerin fark yaratabilmek ve ileri gidebilmek için farklı
bakış açılarına ve çeşitliliğe her zamankinden daha fazla ihtiyaçları var.
Bunun sağlanması için kadınların yönetimde söz sahibi olması gerekiyor. Biz de bunun
farkında bir şirket olarak, üst yönetimde de kadınların rolüne büyük önem
veriyoruz. Yönetim Kurulumuzun yüzde 60’ını kadınlar oluşturuyor.
Biz her şeyden
önce, kişiye pozisyon yaratmıyoruz. Pozisyona en uygun insan kaynağını işe
alıyoruz. Önceliğimiz; çalışanlar arasında adaletsiz değerlendirme yapılmaması,
çalışanların başarılarını ve işe katkılarını arttıracak eğitim ve motivasyonun
sağlanması…Bu kapsamda 2007 yılında Kiğılı Akademi’yi kurduk. Kiğılı Akademi’de
çalışanlarımızın
kariyer hedeflerine yardımcı olmayı amaçlarken özel yaşamları
ve iş hayatını dengelemeyi öğretiyoruz. Bu amaçla platform
üzerinden sadece iş hayatına dair değil kişisel gelişimi destekleyici eğitimler
veriyoruz. Eğitimleri çalışanlarımızın ihtiyaç ve talepleri doğrultusunda düzenliyor ve
planlıyoruz. Bunun
dışında, mağaza ekiplerimize 6 ayda bir dış eğitimler, 3 ayda bir ise iç
eğitimler veriyoruz. Eğitimlerde, ‘Zaman Yönetimi’, ‘Kombin eğitimleri’ ve ‘İletişim
becerileri’ gibi konu başlıkları yer alıyor. Bu eğitimler sadece sektör bazlı içerikleri
değil, kişisel gelişime yönelik konuları da kapsıyor.2019’da mevcut
programlarımıza, ‘Vuca çağında liderlik’, Yeni nesil iletişim ve çatışma
yönetimi’ gibi konu başlıkları ekledik. Bu program hem merkez yönetim ekibimiz
hem de mağaza ve saha ekibimizi kapsayıcı bir program.
Bunun dışında, Sabancı Üniversitesi’nin Liderlik Akademisi ile yaptığımız anlaşma kapsamında tüm yöneticilerimizle birlikte ‘’Liderlikteki dönüşüm’’, ‘’Perakende sektöründeki değişim ve gelişim’’ üzerine eğitimler veriyoruz.