Efes Türkiye / M. Adnan Aktan: “Birader” İle İlk İş Günü Çok Daha Kolay
Yeni başlayan çalışanlarınızın şirketinize adaptasyonu için neler yapıyorsunuz?
İlk iş günü stresi malum; hangi şirket olursa olsun işe yeni başlayan birisi için zor geçebilir. Biz, yeni çalışanımız iş teklifini kabul ettiği an başlayan Onboarding süreciyle, aramıza yeni katılan arkadaşımızın adaptasyonunu sağlamaya çalışıyoruz. Bunun için de ‘Birader’ adı verdiğimiz Efes çalışanı, yeni başlayan arkadaşının kurumu benimsemesini sağlamak, ilk günlerde kendisini yalnız hissetmesini önlemek, adaptasyon süresini kısaltmak ve Efes değerlerini tanıtmak amacıyla ona her konuda yardımcı oluyor. Bu şekilde yeni başlayanlar işe hemen uyum sağlıyor ve kurumsal kültürü benimsemiş oluyor. Yeni arkadaşımızın birinci ayının sonunda e-anketle görüş ve önerilerini alıyor ve sürekli gelişim sağlıyoruz.
Sizce FMCG sektöründe çalışanlar başarıyı nasıl yakalarlar?
Kıdem ortalamasının 11 yıl, çalışan memnuniyetinin %80’lerde seyrettiği bir şirket olarak bizim sektörde başarılı olmak için özverili çalışmak gerekiyor. FMCG sektörü yapısı itibariyle çok dinamik, tüketici tercihleriyle beraber değişen ve sürekli kendini yenileyen bir sektör. Dolayısıyla bu sektörde çalışanların da sektörle paralel olarak yenilikçi, yaratıcı ve dinamik olması gerekiyor. Bu yüzden insan kaynakları olarak çalışmalarımızın temelinde çalışanların sürekli gelişimini hedefleyen uygulamalar yer alıyor.
Efes’in, Türkiye genelinde ki pazar payı oldukça yüksek. Çıtanın bu kadar yüksek olması çalışanlarınıza ne gibi sorumluluklar yüklüyor?
Sektör lideri bir firma olarak Efes Türkiye’yi geleceğe taşıyacak tüm çalışanlarımızın dünyaya farklı gözlüklerle bakabilen, görülmeyeni gören, düşünülmeyeni düşünen bir vizyonda olması beklenir. Sektör liderliğinin getirdiği en büyük sorumluluk sürekli olarak sektöre yön vererek, kendini yenileme zorunluluğudur. Yeniliklere açık olmanın yanı sıra, liderlik vasfının da öne çıkması bizim için olmazsa olmazlar arasında yer alır. Çalışanlarımızın her birini geleceğin potansiyel yöneticileri olarak görerek eğitimlerini bu çerçevede şekillendiriyoruz. Tüm orta seviye yöneticilerimiz, bizim için potansiyel birer üst seviye yöneticidir. Onları üst yönetim kadrolarına hazırlamak adına, yönetsel yetkinliklerini keşfedecekleri ‘Gelişim Merkezi’ projesini geliştirdik. Bu projemiz kapsamında profesyonel bir danışman tarafından uygulanan 3 yönlü değerlendirme sonrasındaki geribildirim toplantılarıyla kişilerin güçlü yanlarını ve gelişim alanlarıyla ilgili kendilerine ayna tutuyoruz. İki yıl süren bir gelişim yolculuğuna rehberlik eden bu geribildirim toplantılarının ardından kişilerin ihtiyaçlarına paralel eğitimler düzenlenip, gelişimin izlenmesi ve sürecin sonunda da yeni bir değerlemeyle yatırımın geri dönüşümünün ölçümlenmesi sağlıyoruz. Bu şekilde çalışanlarımızla beraber sektör lideri bir şirket olarak hem yön verici hem de yenilikçi bir yol çiziyoruz.
İK artık çoğu uygulamasını dijital ortama taşıdı. E-öğrenme modellerinizden bahsedebilir misiniz?
Özellikle son 10 yılda gerçekleşen teknolojik gelişmelerin olumlu yansımalarından birinin de, çalışanların bireysel gelişimlerini kendilerinin sahiplenmeleri olduğunu söyleyebiliriz. Günümüzde bilgi edinmek istediğimiz herhangi bir konu için hangi kaynakları kullanabileceğimizi artık 7’den 70’e hepimiz çok iyi biliyoruz. Biz de Efes Türkiye olarak bu bilinçle klasik sınıf eğitimlerinin yanı sıra e-öğrenme modelleri ile çalışanlarımızın her zaman her yerden kolayca ulaşabilecekleri eğitimleri onlara sunuyoruz. Eğitim platformumuz Efes Akademi üzerinden çalışanlarımıza mesleki eğitimler haricinde hobilerine göre eğitimler de sunarak hayatlarının her alanında onları destekliyoruz. Efes Akademi’yle çalışanlar ister işyerinde, ister evde, isterse cafede 24 saat kolayca erişim sağlayıp diledikleri eğitimi alabiliyorlar.