Koç Bilgi Grubu / Banu Aydoğan: Madalyonun Yeşil Yüzü
Sosyal sorumluluk projesi kapsamında oluşturduğunuz, Yeşil Bilgi Platformu’ndan kısaca bahsedebilir misiniz?
Koç Bilgi Grubu şirketleri ile Koç Topluluğu şirketlerinden Tanı ve Zer tarafından çevre bilgisinin, teknolojiye uygun iletişim kanallarıyla yayılması ve çevre bilincinin yaygınlaştırılması vizyonuyla platformu hayata geçirdik. Türkiye’nin önde gelen sivil toplum kuruluşları ile aynı çatı altında çalışmalar yapıyoruz. Hem bireysel hem de kurumsal anlamda tüm kişi, kurum ve kuruluşların katılımına açık olan bu platform özel sektörden çıkan bir proje olma özelliği taşıyor. Çevre konusunda hizmet veren "projeler ağı” olarak, tarafsızlığı ve gönüllülüğü esas alan bir çalışma felsefesine sahip olduğumuzu da söyleyebiliriz.
Platforma hangi kuruluşlar destek veriyor?
TEMA, DenizTemiz Derneği/TURMEPA, ÇEVKO, TÜRÇEK, WWF-Türkiye ve Buğday Derneği işbirliği yaptığımız sivil toplum kuruluşları arasındadır. Fütüristik bakış açılarından faydalandığımız Fütüristler Derneği ile de işbirliğimiz uzun yıllardır devam ediyor. Ayrıca üniversitelerden ve basından da destek alıyoruz. Yeşil Bilgi Platformu olarak, "Crowdsourcing (kalabalıkların gücü)” iş modelini kullanıyor ve kaynağından aldığımız çevre bilgilerini, kurucu ve üye şirketlerimizin sahip olduğu iletişim kanallarıyla, toplumun geniş kesimlerine ulaştırıyoruz.
Çalışan desteğiyle gerçekleştirdiğiniz projelerinizden bahsedebilir misiniz?
Bugüne kadar 20’ye yakın proje ürettik. Bunların arasında çalışanlarımızın görüş, destek ve liderliği ile yürüttüğümüz projelerimiz de oldu. Çevre sorunları ile ilgili mücadelemize fikir, görüş ve önerileri ile katkıda bulunmalarını amaçladığımız "Çevre için Siz de Önerin" projesini çalışanlarımızla hayata geçirdik. Onlardan sosyal sorumluluk temelinde optimum faydayı sağlayacak, gönüllülük esasına dayanan öneriler aldık. Gelen 20 proje arasından, üye şirketlerimizden KoçSistem’de çalışan arkadaşlarımızın önerdiği "Deniz Temizleme Projesi” ile "KoçSistem Çevre Komitesi Projesi”’ni seçtik. Söz konusu projelerin liderliği, yönetimi ve uygulaması ile öneren arkadaşlarımız ve kuracakları ekipler tarafından bu yıl hayata geçiriliyor. Diğer bir projemiz ise, platformu’nun Facebook sayfası için geliştirilen "karbon sayacı” uygulaması oldu. KoçSistem’de yazılım geliştirme uzmanı olarak görev yapan arkadaşımızın desteği ile geliştirilen uygulama, Facebook sayfamızı ziyaret eden kullanıcıların, bir yıl içinde yarattığı karbon ayak izini hesaplayabilecekleri şekilde tasarlandı. Uygulamamız ile kullanıcılar, temel ihtiyaçları için ev içinde ve ulaşımda tükettikleri enerji miktarını ve bunun ne kadar karbon ayak izine denk geldiğini yaklaşık olarak hesaplayabiliyor. Böylece hem enerji kullanımında tasarruf sağlamalarına yönelik bilgiler veriyor hem de karbon ayak izi konusunda ki farkındalıklarını arttırıyoruz. Bu uygulamayı, iki hafta içinde yaklaşık 500 kişi kullanmış ki, bu sayının önümüzdeki günlerde hızla artacağı görüşündeyiz. Diğer bir projemiz olan "Madalyonun Yeşil Yüzü”nde; çalışanların enerji tasarrufu ile ilgili bilgi düzeylerini artırmak üzere asansör kullanımını, çarpıcı görseller aracılığı ile azaltmayı hedefledik. KoçSistem binasında bulunan tüm asansörleri çevre sorunlarına vurgu yapan çarpıcı görsel ve mesajların yer aldığı yaratıcı tasarımlarla giydirdik. Proje sonunda ise asansörlerin kullanımından kaynaklanan enerji tüketimini yüzde 45’lere varan oranda azaltmayı başardık.
Sizce gerçekleştirdiğiniz projelerin firmanıza geri dönüşleri nasıl oldu?
Platforma üye şirketlerin su tüketiminin yüzde 10 civarında azaldığını, elektrik ve klimadan da tasarruf etmeye başladıklarını gözlemledik. Proje ile ilgili yapılan anket ve araştırma sonuçlarına göre ise çalışanlarımızın yüzde 96’sı platformun, şirketlerinin itibarını ve pozitif algısını olumlu yönde etkilediği ve şirketlerine karşı memnuniyetlerini güçlendirdiği görüşündeler. Bu bağlamda projemizin, çalışan bağlılığına ve müşteri algısına da pozitif ivme kazandıran önemli çalışmalardan biri olduğunu büyük bir memnuniyetle söyleyebiliriz. Ayrıca kurumsal performans ve ilerlemenin sistemli takibi ve raporlanması, sosyal risklerin zamanında önlenmesi, toplumsal katma değer yaratılması için fırsatların belirlenmesi, inovatif ürün ve hizmetlerle yeni pazarlara erişimi, eko-verimlilik ile maliyetlerin azaltılması, çalışan aidiyetinde artış gibi katkılar sağladığını da ekleyebiliriz.