Assessment Systems, sunduğu değerlendirme araç ve yöntemleriyle İnsan Kaynakları profesyonellerinin aday ya da çalışanlara yönelik verdikleri kararları güçlendirmeyi, şirketlerin insana dair verdikleri kararları daha objektif hale getirmeyi amaçlıyor. Assessment Systems Kurucusu ve CEO’su Levent Sevinç ile İK’nın geleceğinden, dijitalleşen İK’dan, Oyunlaştırılmış değerlendirme sistemlerinden ve 2018 beklentilerinden konuştuk…
Assessment Systems ne tür hizmetler veriyor?
Kurucusu olduğum
Assessment Systems, psikometrik ölçme ve değerlendirme konusunda insan
kaynakları alanında hizmet veren lider bir kuruluş. Toplu ve münferit işe
alımlarda ve terfi, yedekleme, potansiyel belirleme gibi yetenek yönetimi
süreçlerinde Türkiye’nin önde gelen birçok markasının ölçme ve değerlendirme
konusundaki çözüm ortağıyız.
Yöntem ve araçlarımız
iki ana başlıkta toplanıyor: İlki, simülasyon içeren uygulamalarla kişinin
potansiyelini belirleyen Değerlendirme ve Gelişim Merkezi uygulamaları. Değerlendirilen
kişi için en az yarım, çoğunlukla tam günlük değerlendirme içeren bu uygulama
ile bugüne kadar farklı sektörlerden 50
bine yakın kişi değerlendirdik. Diğer ana başlık ise Genel Yetenek
Testi, Kişilik ve Yetkinlik Envanterleri gibi Psikometrik Araçlar.
Bugüne kadar 4 milyondan fazla kişi işe
alım ya da yetenek yönetimi kapsamında bizim araçlarımızla değerlendirildi.
Ayrıca müşterilerimize
bütünleşik hizmet sunabilmek amacıyla iki markamız daha var: Bunlardan TalenTouch, yetkinliklerin
geliştirilmesine yönelik butik gelişim programları sunan eğitim şirketimiz,
diğeri TalentSmart ise yönetici ve
nitelikli uzman pozisyonlarına yönelik insan kaynağı temini çözümleri sunan işe
alım firmamız.
Bizim amacımız
özünde sunduğumuz değerlendirme araç ve yöntemleriyle İnsan Kaynakları
profesyonellerinin aday ya da çalışanlara yönelik verdikleri kararları
güçlendirmek. Sunduğumuz çözümlerle şirketlere insana dair verdikleri kararları
daha objektif hale getirme olanağı sunuyoruz.
İK'nın dijitalleşen yüzü hakkında neler söylersiniz?
Türkiye özelinde bakarsak Dijital İK henüz, ölçme –
değerlendirme, işe alım gibi süreçlerde istenilen ve de olması gereken
seviyelerde değil. Bu alanlarda daha çok yatırım ve geliştirme yapılması
gerekiyor. Ancak İK departmanlarının operasyonel süreçlerinde dijital
çözümlerin kullanımı yaygınlaşmakta. Bu anlamda operasyonel süreçlerin daha az
iş gücüyle daha verimli bir şekilde gerçekleştirildiğini söyleyebiliriz. Bunun
dışında İK’nın tam anlamıyla dijitalleşmesi, İK profesyonellerine insan kaynağı
ile ilgili veri temelli kararlar alabilmesi konusunda yardımcı olabilir. Bu da
İK’nın kurum içindeki pozisyonunu çok daha verimli ve stratejik bir hale
gelmesini sağlayabilir. İşe alım, terfi ya da eğitim ihtiyaçlarını belirlenmesi
gibi süreçler, dijital çözümler sayesinde verilerle desteklenebilir ve iş
sonuçlarına katkı sağlayacak stratejik kararlar alınmasına yardım edebilir.
Sizin Dijital İK çerçevesinde yaptığınız yenilikler nelerdir?
Dünyada İK
alanında radikal sayılabilecek değişiklikler yaşanıyor. Bunun
en güzel örneğini Türkiye’de ilk kez bizim geliştirdiğimiz "Sanal Değerlendirme
Merkezleri” ile görmüştük.
Günümüzdeki son trend ise "Oyun
Bazlı Değerlendirme”. İngiltere’nin insan kaynakları alanındaki ölçme
değerlendirme bilgisi ile oyun teknolojisini birleştiren öncü firmalarından
Arctic Shores’in geliştirdiği ve Türkiye’de ilk kez Assessment Systems tarafından uygulanacak olan "Oyun Bazlı
Değerlendirme”nin İK alanında yepyeni bir dönemi başlatacağını söyleyebiliriz.
Bu değerlendirme aracı, uygulanma şekli ile birçok kolaylığı da beraberinde getiriyor. İşe alım süreçlerinde adaylara oynatılan oyun ile psikometrik değerlendirmeler, tahmin analitiği ve yapay zeka teknolojisi bir araya getirilerek genel bir değerlendirme ortaya çıkartılıyor. Ve bu sayede işe alınacak adayların yetenekleri, dayanıklılığı, risk alma potansiyeli, baskı altında performans ve dayanıklılığı, dikkat seviyesi ve özgüveni gibi birçok özelliği ölçülüyor.
Geleneksel değerlendirme araçlarına kıyasla dijital, oyun bazlı değerlendirme araçları daha kısa zamanda ve daha fazla veri toplayarak, hem aday hem de şirket için daha iyi bir işe alım süreci sağlıyor. Uzun işe alım süreçleri adaylar açısından demotive edici ve yorucu olarak algılanırken oyunlaştırma ile bu süreç daha eğlenceli hale geldiği gibi kolaylaşıyor da. Bu aracı kullanan adayların 87%’si, değerlendirmeleri daha fazla keyif alarak ve %80’i daha az stres yaşadığını belirtiyor. Yine adayların %83’ü ise, değerlendirme yapan kurumla ilgili daha olumlu bir algıya sahip olduklarını söylüyor.
Oyun Bazlı Değerlendirme, akıllı telefon ya da tabletler üzerinden
uygulanabiliyor. Bu araçların en önemli özelliği, özgeçmiş, deneyim, ayrıcalık
ya da kıdem yerine, yetenek potansiyeline odaklanıyor olması. Uygulama, stajyer
işe alımlarında, yeni mezun işe alımlarında ya da aday havuzunun geniş olması
durumunda kullanılıyor ve adayların bilişsel yetenek, kişilik, yetenek ve
duygusal zeka olmak üzere 4 farklı unsuru rahatça ölçülebiliyor.
2018'de İK uygulamalarında ne gibi farklılıklar göreceğiz?
Dijitalleşmenin kendi içerisindeki doğruları insan kaynakları
süreçlerine uyarlandığında köklü sayılabilecek değişikliklerin ortaya
çıkacağını söyleyebiliriz. Dijitalleşmenin öne çıkardığı kitle kaynak
kullanımı, büyük veri, duygu analizi gibi özellikle şirketlerin pazarlama
bölümlerinin yakın zamanda kullanmaya başladığı farklı araç ve yöntemlerin
insan kaynakları alanında kullanımı giderek artıyor. Yeni neslin kendine has
özellikleri ise, insan kaynaklarına bu yeni neslin bakış açısıyla bakmayı ve bu
doğrultuda uygulamaları dönüştürmeyi içeriyor. Yeni nesil işgücü içerisinden
yetenekleri bulmak, kuruma kazandırmak ve kalıcı olmalarını sağlamak, klasik İK
araçlarını kullananlar için 2018'de de zorlayıcı bir görev olmaya devam edecek.
Bu nedenle, İK profesyonellerinin dönüşmeye hazır ve açık olması gerekiyor.