"İşyerinde ve özel hayatta mutluluk” hem sahada hem de akademik ortamda çokça araştırdığım
bir kavram diyen ve bu kavramlar üzerinden yola çıkarak birçok çalışma yapan, "Ofiste ve yaşamda mutluluk koçluğu” kavramını
yaratan, koç, eğitimci ve yazar Ebru
Nurluoğlu ile keyifli bir sohbet gerçekleştirdik.
Ayrıca çok yeni çıkan kitabı VAHA’yı da buradan sizlere duyurmaktan büyük mutluluk duyuyoruz.
Öncelikle sizi biraz tanıyabilir miyiz?
Profesyonel koç ve eğitimciyim. Uzmanlık alanlarım iş hayatında liderlik, takım ruhu, kişisel gelişim, değişim ve mutluluk. Ana uzmanlık alanı ise şirket içinde iletişimle gelişen verimlilik ve sosyal barış. Profesyonellere hizmet veriyorum.
Mutluluk Okulu projenizden bahsedebilir misiniz?
Mutluluk Okulu’nun amacı hem gündelik hayatın hem de iş hayatının içinde mutlu olma konusunu bütünsel olarak ele alarak kişilerin mutluluk alışkanlıklarına katkıda bulunmak.
Birebir koçluk çalışmaları ya da sınıf eğitimlerimiz var. "Ofiste ve yaşamda mutluluk koçluğu” diye bir kavram bizimle beraber kendiliğinden doğmuş oldu. Kişilerin ihtiyaçlarını tespit ederek kişiye özel bir danışmanlık – koçluk – eğitim karması da veriyoruz.
Program mutluluk ahlakından mutluluk prensiplerine,
kişinin kendini tanıyarak hayattaki beklentilerini şekillendirmesine değin
oldukça geniş bir yelpazeyi kapsıyor. Bireysel ve Kurumsal olarak kategorize
ettik.
Koçluk hizmetinizin yanı sıra birçok eğitimler veriyorsunuz. Firmalar ya da bireysel adaylar, bu alanlarda, hangi konularda destek alabilirler sizden?
Birebir koçluk çalışmaları ya da sınıf eğitimlerimiz mevcut. Eğitimler arasında liderlik becerileri, takım olma, iletişim, ilişki yönetimi, stresle başa çıkma, rapor yazma teknikleri vb. de var. Bunun yanı sıra kişilerin ihtiyaçlarını tespit ederek kişiye özel bir danışmanlık – koçluk – eğitim karması da vermemiz mümkün.
”Mutluluk Klavuzu: Kendimden Kaçarken Yakaladım Seni” ilk kitabınız ve şimdi çok yeni "Vaha” kitabını yayınladınız. Her iki kitap hakkında da biraz bilgi alabilir miyiz?
"İşyerinde ve özel hayatta mutluluk” hem sahada hem de akademik ortamda çokça araştırdığım bir kavram. Mutlu olmanın bu yolda emek sarf eden ve başkalarının mutluluğuna da katkıda bulunmaya istekli herkesin hakkı olduğunu düşünüyorum. Bu düşüncemi de "mutluluk ve hayat doyumu odaklı” kişisel gelişim atölyeleri serisi ile hayata geçirmek istedim. Ve bu konuda kitabım ‘Kendimden Kaçarken Yakaladım Seni / Mutluluk Kılavuzu” nu yazdım.
"Kendinden
Kaçarken Yakaladım Seni / Mutluluk Kılavuzu” adlı kitabım, daha fazla mutlu
olmak için bir kılavuz niteliğinde; kişinin mutluluğunu gözden geçirme kitabı.
Mutluluk Kılavuzu’nda yer alan bilgilerin, önerilerin ve gözlemlerin tümü;
mutluluğa dair kişisel gelişimi daha fazla hayatlarına sokmak isteyenler için
sadeleştirilmiş bir yol haritası oluşturuyor. İçinde mutluluğa dair farkındalık
geliştirmek için pek çok uygulama var.
Kitapta, mutluluğa hizmet eden farklı kaslarla tanışıyorsunuz.
Vaha kitabınızda özelikle yöneticilere ve yönetici adaylarına çok güzel bir yol haritası veriyorsunuz. Nasıl bir ihtiyaca cevap verecek kitap?
Bu kitapta şirket verimliliği ile
gündelik iç dış iletişim arasında bir bağ kurmaktayım. "çalışanların hatta
takımların hatta 2 yöneticinin” arasındaki iletişim kalitesinin bile irili
ufaklı biçimde verimliliği ne kadar farklı şekillerde etkilediğine çalışanlar
da yöneticiler de gayet iyi şahitlik ederler. Ben bu perspektiften yaklaşarak
iyi iletişim kurmanın altını hem patronun, hem yöneticinin, hem de çalışanın
birinci sorumluluğu olarak çiziyorum. Kitabın içinde mümkün olduğunca denemiş
pratik öneriler sundum. Amacım şu mesajı vermek: " ancak çalışanlarla
yöneticiler el ele verirse verimli iletişim alışkanlığı şirket kültürüne
yerleşebilir”. Sonuçta profesyonellere düşen sorumluluk sadece "işini teknik
olarak iyi bilmekten” çok daha fazlası yani "iletişim becerilerini geliştirmek”
ve "takım ruhu ile hareket etmek” …
Son olarak siz aynı zamanda muhteşem bir gezginsiniz. Bu sizde nasıl bir değişiklik yarattı? Eğitimlerinizi, kitaplarınızı ve sizi nasıl değiştirdi?
Kıymet bilmenin tüm Dünyada mutluluğu pekiştiren önemli bir unsur olduğunu öğrendim. İnsanların alıştıkları topraklarda huzurlularsa başka yerlerde daha fazla para ile mutlu olmadıklarını kendi yerlerini alışkanlıklarını insanlarını çevrelerini başkalarıyla değişmek istemediklerini fark ettim. Kutlayan ve takdir eden (hem kendini hem de başkalarını); arkadaşlarıyla hoşnut zaman geçiren, basit zevkleri olan insanların kendilerinden daha paralı ya da kompleks hayatlara nazaran daha mutlu olabildiklerine tanık oldum.
Türkiye ya da yabancı ülkelerde hiç fark etmiyor en can alıcı nokta her insan için mutluluk zihniyetini geliştirebilmek.‘Kendinden Kaçarken Yakaladım Seni / Mutluluk Kılavuzu’ nda aslında mutluluk zihniyetini içselleştirmiş bir kişinin eğer istekli ise mutsuzluklardan kolayca nasıl kurtulabileceğini görebilirsiniz. Tanıştığım insanlarda beni etkileyen Mutluluk zihniyetinden kısaca şöylede bahsedebiliriz.
- "Kurban diye kendini damgalamadan sadece deneyim yaşayan olduğunu kabul etmek
- Mutluluk kaslarını benimsemek
- Kendine ve başkalarına değer vermek
- Çok severek tasarladığım tümselmutçuluk ölçeğini uygulama
- Eğitimlerimi de tüm bu noktaları dikkate alarak tasarlıyorum.
Eklemek istedikleriniz?
Amacınız,
"şirketinin kurum kültürünü çalışanlara benimsetmek, departmanlar ve çalışanlar
arasında olumlu etkileşimi yükseltmek, daha verimli / performanslı bir takım yaratmak
ise VAHA, yöneticilere iyi bir yol arkadaşı
olacaktır. Ama tek bir şartla, eğer siz de emek koyacaksanız…