Wall Street Institute / Dündar Uçar: Z Kuşağı İngilizce Eğitminde Dijital Sistemi Tercih Ediyor
Dijital çağın giderek gelişmesiyle birlikte dil eğitiminde neler değişti?
Dünya, internetin sağladığı gelişime paralel olarak büyük bir hızla ilerliyor. Böyle bir dönemde teknolojinin yetiştirmiş olduğu her şeyi hızlı yapan, en belirleyici özellikleri ‘hız’ olan genç kuşağa öğretmen merkezli, ezbere dayalı klasik sistem yeterli gelmiyor. Eskiden gramer bilgisiyle bazı kitaplar okunabiliyordu. Şimdi o dönem bitti. Yeniçağda anında hareket etmek gerekiyor. İşittiğini anlamak, anladığını uygulamak gerekiyor. Bunun için de sürekli pratik yapmakta fayda var. Bu da dijital ortamın desteğiyle mümkün oluyor. Wall Street Institute olarak bizim verdiğimiz eğitim, konuşmanın ve anlamanın iç içe olduğu bir sistem. Ayrıca öğrencinin bilgisayar ortamında yaptığı çalışmalardan hangi öğretmenle derse girdiğine, hangi aktivitelere ne zaman katıldığına kadar bütün detaylı bilgileri raporlayan bir teknolojik alt yapıya sahibiz. Teknolojiyi, verdiği hizmete bu anlamda dahil edebilen çağdaş eğitim metodunun tek temsilcisiyiz. 2012 yılında dijital geliştirmeler için ayırılan bütçemiz 17.2 milyon dolardı. 2012 yılında bu tutarın 9.2 milyon dolarını, teknolojinin sağladığı kolaylık ve konforu eğitim sistemimize yansıtacak yenilikçi projeler için kullandık. 8 milyon doların tahsis edildiği diğer geliştirmeler de hız kesmeden devam ediyor. 2013 yılında, tüm dünyadaki öğrencilerimizi bir araya getirecek yeni sosyal iletişim platformumuz, interaktif web sitemiz, yeni dijital eğitici materyallerimiz gibi sektörde ilk olacak pek çok yeniliğimiz var. Bu gelişmeleri çok yakında bütün dünyaya tanıtıyor olacağız.
Dijital nesil olarak adlandırılan Z kuşağı için farklı eğitim sistemleriniz var mı? Dil eğitiminde Z kuşağının beklentisini nasıl karşılıyorsunuz?
İngilizce öğrenmek isteyen Z kuşağı, kendisine uygun teknolojik alt yapıya sahip dijital sistem desteğiyle İngilizceyi daha çabuk ve daha rahat öğreniyor. Wall Street Institute olarak biz, dijital nesil olarak adlandırılan Z kuşağını dinliyor, beklentilerini anlıyor, ihtiyaçlarını karşılayacak ve hatta bir adım ileriye taşıyacak yatırımlar yapıyoruz. Dijital ortamda yaşayan Z kuşağına "Blended Method” ile ulaşıyoruz. Bu metot ile dinleme, tekrar etme, okuma ve uygulamadan oluşan öğrenme süreci sayesinde İngilizce öğrenmek kaçınılmaz oluyor. Ana dili İngilizce olan öğretmenlerle yapılan derslere ve sosyal kulüp aktivitelerimize ek olarak sosyal medyadaki paylaşımlarımız da Z kuşağı ile sürekli etkileşimde olmamızı sağlıyor. Merkezlerimizde ve merkez dışında gerçekleştirdiğimiz sosyal kulüp aktivitelerimizi ve İngilizce ile ilgili içeriklerimizi takipçilerimizle paylaşarak İngilizce eğitimini Z kuşağı için çok daha eğlenceli hale getiriyoruz.
Sizce insan kaynaklarında yabancı dile yeteri kadar önem veriliyor mu? Bu konu hakkında ki düşünceleriniz neler?
Başarılı kalkınma performansı sergileyen ülkelerin çoğu İngilizcenin öneminin farkında. Türkiye’de de İngilizce eğitimini kalkınma stratejilerinin bir parçası olarak gören uluslararası firmalar yabancı dile gereken önemi veriyorlar. Bu kapsamda birçok uluslararası kurumun çözüm ortağıyız. Ancak elbette daha alınacak çok yol var. Globalleşen dünyada ingilizce bilen çalışanlar, kurumların başarılarında büyük rol oynuyor. Bu sebeple insan kaynakları anlamında İngilizce eğitimine verilen önem ve ayırılan kaynak her geçen gün artmaya devam ediyor.