Ata Holding’deki güncel insan kaynakları projelerinizden biraz bahsedebilir misiniz?
Belki üzerinde uzun süredir çalıştığımız AtaFlex Esnek Yan Hakları projesinden başlamak lazım. Dünyada ve Türkiye’ de güncel insan kaynakları projelerine baktığımızda, son dönemlerde esnek yan haklar uygulamalarının gündeme gelmeye başladığını görüyoruz. Henüz dünya genelinde çok büyük ve global şirketler dışında bu konuya eğilen fazla bir şirket bulunmuyor. Biz bu projeyi geçen sene gündeme getirdiğimizde benzer uygulamalardan tamemen farklı bir konsept ile ilerleme kararı aldık. Aslında öncelikle AtaFlex – Esnek Yan Haklar nedir diye tanımlamak gerekirse çalışanlarımızın kendilerine kurum tarafından sağlanan ancak farklı nedenlerle kullanmadıkları yan haklarını bir portal üzerinden satarak kendilerine ihtiyaçlarına daha fazla hitap eden başka yan haklar satın almalarıdır diyebiliriz. Örneğin bir çalışanımızın eşinin şirketi tüm aileyi kapsayan bir sağlık sigortası sağlıyorsa, bizim kurum olarak sağladığımız sağlık sigortasını satarak kendisine bir spor kulübü üyeliği alabilir, yada yakında oturan bir çalışanımız servis kullanmak yerine toplu taşımayı tercih ederse servis hakkını satarak yerine teknoloji marketi çeki alabir. Bunun gibi örnekleri çoğaltabiliriz. Bu portala tam bir yan haklar marketi diyebiliriz. İçinde check-up paketlerinden, giyim ve gıda çeklerine, paket tatillerden uçak biletlerine kadar birçok farklı alternatifi barındırıyor.
Bu projeyi nasıl hayata geçirdiniz? Sanırım bu konuda bir konsorsiyum oluşturdunuz.
Evet, biz Ata Holding olarak, tüm projenin İnsan Kaynakları bakış açısı ile hem modellemesini üstlendik, hem de bir laboratuvar olarak farklı sektörlerdeki şirketlerimizde test çalışmalarını gerçekleştirdik, Gras Savoye modelleme desteğinin yanısıra uluslararası tecrübesini bu projenin içine kattı. ViDizayn ise tüm yazılımını gerçekleştirdi. Son derece uyumlu çalışan bir ekip olduğumuzu rahatlıkla söyleyebilirim. Bu projede Ata Holding Şirketlerindeki tüm İnsan Kaynakları ekipleri yer aldı ve projenin Ata Holding tarafı tamamen onların üstün performansları ile gerçekleşti. Buradan hepsine ne kadar teşekkür etsem azdır.
Projenin başlangıç aşamasında akdemik bir destek almak üzere Özyeğin Üniversitesi ile bir işbirliğine gittik ve imzaladığımız işbirliği protokolü kapsamında üniversite son sınıf öğrencilerine Esnek Yan Haklar’ın dünyadaki uygulamaları, en başarılı uyarlamaları konularını bir proje olarak verdik. Öğrenciler 2 gruba ayrıldılar ve 2 ayrı proje hazırlayarak birbirleri ile yarıştılar. Hazırladıkları tezleri daha sonra Ata Holding’de biraz önce bahsettiğim konsorsiyuma sundular. Her iki öğrenci grubundan da mükemmel bir çalışma dinledik. Bu çalışma, yaptığımız modellemenin temelini oluşturdu. Bir sonraki aşamada Ata Holding’de farklı eğitim ve yaş gruplarından odak gruplar oluşturarak Esnek Yan Haklar’ın içine koyacağımız harcama alışanlıklarını öğrenmeye çalıştık. Bunun ardından yazılımın belirli aşamalarında, yazılım ile ilgili bilgi vermedenfarklı iş gruplarından kişileri, bilgisayarın başına oturtup yazılımı test etmelerini istedik. Böylece yazılımın anlaşılabilirliği, kullanıcı dostu olup olmadığı konularında geri bildirimler almaya çalıştık. Bütün bu testlerin ardından da Temmuzun ilk haftasında AtaFlex yazılımımızı çalışanlarımızın kullanımına açtık.
Şu an versiyon2 üzerinde çalışıyoruz. Versiyon 2 çok daha kapsamlı bir çalışma olacak. Hem Grass Savoye hem de ViDizayn bu proje üzerinde çalışmaya devam ediyorlar. Bununla birlikte genel olarak modellemenin mimarisine baktığımızda artık oturduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz. Hem net/brüt oranları, hem de yan hakların satışından sonraki tedarik zinciri, ilgili market vs çeklerinin teslimi, çalışanlarımıza zarfların sunuluşu gibi konularda da oturmuş bir mekanizmamız var artık. Bu bizim için çok değerli bir kazanım oldu. Bununla birlikte genel olarak AtaFlex’in geleceğine baktığımızda bir süre sonra, biz artık tüm iş tekliflerimizde ücretin yanıda önemli bir unsur olacağını düşünüyoruz.
Son zamanlarda görüyoruz ki Ata Holding şirketleri bir sosyal medya atağında. Bize biraz da bu konuda bilgi verebilir misiniz ?
Sosyal medya elbette hem tüm şirketlerimizde işlerimizin yürütülmesi açısından elbette çok kritik bir konu. Bu tam bir dönüşüm. Bu dönüşümü yerine getiremeyen şirketlerin ayakta kalamayacaklarını öngörüyoruz. Sosyal medya doğru ve etkin kullanıldığında tam anlamıyla asimetrik bir güç diyebiliriz. Bunun Whatsapp’tan Uber’e kadar dünyada birçok örneğini gördük. Yeni projelerin de çıkacağını öngörmek çok da güç değil. İnsan Kaynakları süreçleri için de aynısı geçerli. Çünkü sosyal medya üzerinden çeşitli projeler yapabilen şirketlerdeki çarpan etkisini gerçekleştirebildiklerini, yanı küçük ivmelerle büyük hareketler gerçekleştirdiklerini ve artık sosyal medyayı iyi kullanmayan büyük şirketlerin istedikleri yetenek havuzuna da ulaşamadığını çok iyi biliyoruz. Bu kapsamda çeşitli projeler yürütüyoruz.
Şirketimizin İK odaklı Facebook, LinkedIn gibi sosyal medya sitelerinin yanısıra Atakariyer.com gibi tüm şirketlerimizin İK uygulamalarını anlattığımız ve iş başvurularını aldığımız bir karyer portalımız da mevcuttu. Bunu bir adım ileri taşımak üzere öncelikle Secretcv’nin bir kuruluşu olan Sosyalik Medya ile Linkedin ve Facebook tarafında içerik yönetimi konusunda bir çalışma başlattık. Buradaki içerik yönetiminin yanısıra farklı şirketlerin bize sunacakları İK sosyal medya projelerine de beğenmemiz halinde yatırım yapabileceğimizi duyurduk. Yakın zamanda bize sunulan bir "Asanasör Mülakatı” projesini de bu kapsamda devreye almayı planlıyoruz. Bu konuda kendimizi fikirlere yatırım yapan bir yatırımcı gibi görüyoruz. Bir diğer projemiz de LinkedIn’le halen görüşmelerini yürüttüğümüz ve dünya çapındaki yetenek havuzlarına erişimimizi güçlendirecek bir model üzerinde çalıştığımız proje. Bu kapsamda da özellikle Türkiye’ye gelmeyi planlayan yeni yetenekleri de bünyemize katmak için güçlü bir fırsat yaratacağımızı düşünüyoruz. Tabi burda altyapıyı sağlam tutmamız gerekli yani günlük bilgi akışını çok iyi sağlamak zorundayız. O yüzden Sosyalik Medya’nın bu konuda ki katma değerinin çok güçlü olacağını tahmin ediyoruz. Üzerine de eğer çeşitli projelerimizi koyabilirsek güçlü bir sosyal medya kanalına ulaşmış olacağız. Burada tabi diğer kurumlar da birçok projeler yapıyor, farklılaşmak gerektiğini de biliyoruz. Eğer istediğimiz projeleri hızlıca hayata geçirebilirsek çeşitli sürprizlerimiz de olacak.
Yakın zamanda Linkedin üzerinden Ata Holding mezunları "Ata Alumni” adında yeni bir projeyi de devreye alıyoruz. Bu proje sayesinde Ata Grubunda çalışmış ve ayrılmış kişilerinde kurumla bağlarını koparmamalarını tercih ediyoruz. Burada onlarla birlikte çeşitli projeler de yapabiliriz diye düşünüyoruz. Biliyorsunuz outsourcing, crowdsourcing konuları çok güncel konular. Bu konularda zaten bu kişileri tanıdığımız, bünyemize daha önce kattığımız için bu tip projelerde onlarla daha hızlı ilerleyebiliriz diye düşünüyoruz ve yakın zamanda da bu projemizi duyurmayı planlıyoruz.
Bir de "Ata Liderlik Akademiniz” var bildiğim kadarı ile. Biraz da o konuyu konuşabilir miyiz ?
Elbette kurumların hepsi ayrı birer karaktere, kültüre sahip. Bu kültürü yayacak ve şirketlerin misyonlarını çalışanlarla paylaşıp bunu bir kurum kültürü hale gelmesini sağlamakta öncelikli rol liderlere düşüyor. Bu kapsamda Ata Grubunun içinden de çeşitli projelerlebir yöneticilik, bir liderlik anlayışı oturtmaya çalışıyoruz. Bunun için "Ata Liderlik Akademisi”adı altında bir akademi kurduk. Burada çok kapsamlı bir eğitim metodolijisini içeren 13 haftasonu süren bir programdan bahsediyorum. Bu, Ata Grubundaki liderlerin ve lider adaylarının katıldığı interaktif bir eğitim programı. Her programın öğleden sonraki bölümünde bir yönetici çağırıyoruz ve o yöneticiden özellikle iş hayatındaki başarılarını değil ağırlıklı olarak başarısızlıklarını dürüstçe paylaşmasını rica ediyoruz. Bunun da katma değerinin çok büyük olduğunu düşünüyoruz. Çünkü hata meydana geldiğinde kuruma maliyeti farklıdırancak yapılmadan başkalarından ders alınarak öğrenebilinecek hataların kazancı kuruma çok fazladır. Burada iş dünyasından, iletişim dünyasından ve spor dünyasından çeşitli liderleri davet ettik ve çok iyi geri dönüşler aldık.
Daha önce yürüttüğünüz ve sektöre de örnek olan bir "Management Trainee" programı vardı. Sanırım bun kapsamlı bir stajyerlik programına çeviridiniz.
Genel olarak baktığımızda, güçlü bir stajyer programı yürüttüğümüzü söyleyebiliriz. Özellikle üniversitelerle işbirliğimizin parçalarından birtanesi olarak onların programlarına çeşitli katkılarda bulunmaya çalışıyoruz. Üniversitelerle yapmış olduğumuz anlaşmalar kapsamında 50-70 kadar yeni stajyeri grubumuza katıyoruz. Bu stajyerler, staj süresince hem bizi tanıyorlar, hem biz onları tanıyoruz ve bu sayede de onları üniversitelerini bitirdiklerinde daha hızlı bünyemize katabiliyoruz. Bu programın Ata Holding şirketlerinde oldukça etkin olduğunu gördük. Yönecilik kademelerinde birçok arkadaşımız stajyerlikten gelmekte. Onlarda kendilerini stajyerlikten beri yetiştirildiklerini bildikleri için bu stajyerlik programlarına çok ağırlık veriyorlar ve yeni arkadaşları kendileriyle birlikte yetiştirmeye çalışıyorlar.
Tuncer Bey başka ne projeleriniz var Ata Holding çatısı altında?
Diğer projelerimizden de kısca bahsetmek gerekirse, özellikle yine sosyal medyada bazı yeni projelerimiz var. Örneğin geçen sene başlattığımız ve büyük ilgi gören instagram fotoğraf yarışmamızı bu sene devam ettiriyoruz. 2013 yılı temamız "Anı Yakala-Carpe Diem” idi, bu sene ise "Renkler” temasıyla yine bütün gruba açık bir yarışma düzenliyoruz. Burada çok değerli jüri üyelerimiz, oldukça kapsamlı bir değerlendirme sürecinin ardından, ilk üçe giren fotoğrafları açıklıyorlar. Yine sosyal aktiviteler olarak baktığımızda artık oturduğunu düşündüğümüz futbol turnuvamız var. Bu futbol turnuvası tam bir lig usulü devam ediyor ve bütün şirketler forma yapıyor, orjinal takım isimleri buluyorlar. Buradaki yaratıcılıklarına inanamazsınız. Örneğin benim oynadığım takımın ismi "Defter-i Kebir”. Adından da anlaşılacağı gibi Holding finans/muhasebe ekibinin kurduğu bir takım. Maçlarımızı profesyonel hakemler yönetiyor. Burada da ödül enteresan; bizim çocukluğumuzda hep maçların iddası "hadi baklavasına oynayalım” diye ortaya konurdu. Bizim de şampiyon takıma ödülümüz aynı şekilde büyük bir tepsi baklava.